Turizmcilerden moloz sorununa çözüm önerisi: Liman ve marina inşaatlarında kullanılmalıdır.
Molozda inceleme önerisi Hatay Turizm Geliştirme Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu’ndan geldi. Molozların doğru dönüştürülmediği takdirde büyük bir çevre felaketine yol açabileceğinin altını çizen Niziplioğlu, bu molozların liman ve marina yapımında kullanılabileceğini ve doğayı kirletmeden ekonomiye kazandırılabileceğini söyledi.
Niziplioğlu, sözlerine şöyle devam etti;
6 Şubat depreminden sonra ne olacağını kimse bilmiyor, halk umutsuz, morali bozuk, yeni bir yerleşim planı bekleniyor, ekonomik kalkınma için vizyoner projeler isteniyor özellikle Hatay’da Samandağ sahil şeridinin denize açılması yönünde genel bir kanı var. turizmin en akıllı yolu, doğaya saygılı, düşük yoğunluklu bir otel bölgesi oluşturmak Hem ekonominin hem de istihdamın canlanması için hayati önem taşıyor.”
“Turizm canlanıyor ve bölgeye katkı sağlıyor”
Hatay’ın kruvaziyer gemileri için ilgi odağı olabilecek bir lokasyon olduğunun altını çizen Ömer Niziplioğlu, “Hatay, Doğu Akdeniz kruvaziyer turizminde mutlaka yer alması gereken bir yer. Doğu Akdeniz tipi gemiler, limanları olmadığı için Mısır, İsrail ve Lübnan’da durduktan sonra ülkemizi ziyaret etmeden ayrılıyorlar. Yayladağ-Samandağ’ın ortasına yapılacak bir limanın bu talebi karşılayacağını düşünüyorum. Liman için en büyük yatırımın dolgu malzemesi olduğu düşünülürse sarsma alanındaki molozları liman ve marina yapımında kullanmalıyız çünkü doğaya bıraktığımız her yerde o bölge çevre felaketi yaşayacaktır. .
“Bölge 3-4 milyon turist kazanıyor”
Niziplioğlu, liman ve marina yapımında moloz kullanmanın en mantıklı yol olacağına işaret ederek, “3-4 milyon misafiri gemi turizmi için ülkemize çekme imkanımız olacak. Dünyanın ilk kilisesine, Anadolu’nun ilk camisine, birçok inanç, tarih, kültür ve doğa harikasına sahip olan Hatay’ı turistler görmek isteyecektir. Ayrıca çevre iller de bu misafirlerden faydalanacak. Bölgenin lokomotifi olacak. Böylece hem çevreyi hem de tarım arazilerini kurtarmış olacağız” dedi.
Uygun şekilde dönüştürülmezse enkaz tehlikelidir
Yıkımdan çıkacak ahşap, alüminyum ve PVC üretilen kapı ve pencereler, demir çelik malzemeler, bakır kablolar, tesisat malzemeleri, kiremit ve ahşap malzemeler yerinde ayrıştırılarak tekrar inşaat departmanına getirilir. Kalan molozlar ise kurulacak geri dönüşüm tesislerinde işlenerek kalitesiz beton ve çimentoya dönüştürülebilir. Bu betonlar kaldırım taşı, dolgu malzemesi, kaldırım ve park taşı olarak kullanılmaktadır. Ancak gerekli önlemler alınmazsa yanlış dönüştürülen ve dökülen molozlar toplum sağlığını tehlikeye atabilir. Özellikle moloz dökülmesi sırasında yer altı ve yüzey sularını kirletecek alanlardan kaçınılmalıdır.
BM enkaz kaldırma için devreye girdi
Türkiye’nin güneydoğusunda 6 ve 20 Şubat 2023 tarihlerinde meydana gelen korkunç depremlerde yıkılan binlerce binanın molozlarının kaldırılması, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) afet müdahalesinde ortaya koyduğu güçlendirme planında birinci öncelik. Birleşmiş Milletler’in 16 Şubat 2023’te yaptığı 1 milyar dolarlık “acil çağrı” kapsamında talep edilen 113,5 milyon dolarlık fonun çoğu enkaz kaldırma faaliyetlerine gidecek.
Bu çabalar için UNDP, Haiti, Nepal ve Pakistan da dahil olmak üzere dünyanın diğer ülkelerindeki depremlere, 2020’de Beyrut’ta meydana gelen büyük patlamaya ve Rus işgalinin neden olduğu Ukrayna’daki savaş yıkımına yanıt verme konusundaki deneyiminden yararlanacak. Örneğin Nepal’de, UNDP hasarlı bölgelerdeki enkazın yüzde 90’ını geri dönüştürdü.
Örneğin 2005 yılındaki 7,8 büyüklüğündeki Nepal Depremi’nin atık miktarının 18 milyon ton, 2011 yılındaki 9,0 büyüklüğündeki Tohoku (Japonya) Depremi’nin atık miktarının ise 29 milyon ton olduğu varsayılmıştır. İşte tam da bu nedenle, bu büyük miktardaki molozun kaldırılmasının toplumsal ve ekolojik hassasiyetle gerçekleştirilmesi çok değerlidir. Acele etmeden, her aşaması önceden düşünülerek süreç planlanmalıdır. Aksi takdirde enkazdan başka felaketlerin çıkması çok olası görünüyor.
Çevre Bakanlığı atıkların nasıl bertaraf edileceğini açıkladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, afet sonrası uygulanması gereken “Atık Yönetimi” hakkında bilgi paylaştı.
Özellikle çöken binaların enkazı ilgili mevzuat çerçevesinde çevreye ve yer altı sularına zarar vermeyecek şekilde önlemler alınarak kaldırılmaktadır. Kamyonlara yüklenen hafriyat moloz döküm alanlarına boşaltılır. Yıkım ve döküm alanında sulama mutlaka sprinkler ile yapılır. Bakanlık tarafından alanda bulunan taşınabilir ortam laboratuvarlarında enkazdan alınan numuneler üzerinde asbest ölçümleri yapılmaktadır.
Bu çerçevede Bakanlıkça 11 ilde 47 noktada daha moloz döküm sahası oluşturuldu. Burada toplanan hafriyat çevreye zarar vermeyecek şekilde işleniyor. Tüm alanlara yerleştirilen kırıcılar sayesinde iri taşlar kırılarak küçültülür ve geri dönüşüm için kullanılır.
Kazılardan geri kazanılan malzemelerin deprem bölgelerindeki hasarlı yolların onarımında, kalan beton ve tuğla gibi atıkların ise kaldırım ve yürüme yollarının yapımında kullanılması planlanıyor.